Türkiye doğasıyla, kültürüyle ve yemekleriyle dünyanın her yerinden insanları buluşturan zengin bir ülkedir. Ülkemizin her şehrinde Sağlıklı Baharat Çeşitleri yetişmektedir.
Sadece yapıları değil gezdiğim şehirlerin kültürlerini , yemeklerini ve saklı köşelerde kalmış baharat dükkanlarını gezmeyi de ayrı severim.
Baharat çarşıları iştahımızı açan ve sağlığa katkıları saymakla bitmeyen özellikleri ile oldukça ilgi çekici değiller mi?
Özellikle İstanbul’daysanız, şehrin neresinde olursanız olun çeşit çeşit baharatları yemeklerinize eklemek için kendinizi Mısır Çarşısında bulursunuz.
Birbirinden güzel baharat dükkanları gezdikten sonra Eminönü’nde balık ekmek keyfi yapmadan olmaz tabi.. Ve daha birçok şehrimizde kendine has damak ve kültür birleşiminden oluşan renk renk çeşit çeşit baharatlara ulaşmak mümkündür.
Baharat Uzak Doğuda kullanılmaya başlanmış ve zamanla tüm dünya sofralarına yayılmıştır. Baharatlar sadece yemeklerde kullanılmakla kalmamış merhem gibi iyileştirici özelliği olan ilaç yerine geçip insanlara yarar sağlamıştır.
Zencefil ve karabiber gibi baharat çeşitleri eski çağlarda şimdiki altın kadar değerli olduğu söylenmektedir. Hal böyle olunca tüm toplumların hem ekonomisinde hem de besin kaynaklarında yer almıştır.
Baharatlar turp gibi besinlerin köklerinden, nane gibi besinlerin yapraklarından, tarçın gibi besinlerin gövdelerinden, karanfilin çiçeğinden ve daha birçok besinin, bitkinin hatta bir ağaç kabuğundan oluşabilir. Kurutularak toz haline getirilen baharatlar yemeklerimizi zenginleştirdiği gibi sağlığımıza da oldukça iyi gelir.
Baharat eski çağlardan beri sofraların lezzetini arttırmaya yarayan ve sağlık için kullanılan tozlar dır. Baharatların yemeklerdeki önemi kadar sağlımız için önemi de oldukça fazladır. Baharatların bir çoğu antiseptik özelliğe sahiptir.
Yani insan vücuduna girerek, hastalıklara sebep olan virüs ve bakteri gibi mikroorganizmalara karşı bizleri korur. Özellikle tuzsuz yemek yemek zorunda kalan bireyler için yemeğin lezzetini arttırmada baharatlar harika bir seçenektir.
Baharatlar iştahı açtığı gibi sindirim sistemimize de iyi gelir. Yemeklerimize eklenerek renk, koku ve tadının daha iyi olmasını sağlayan baharatlar bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği gibi bazı kanser hastalıklarını da önlediği araştırmalara konu olmuştur.
Sofralarımızın dışında baharatları hayatımızın bir çok köşesinde kullanırız aslında. Ağrı kesici niyetine evde bulunan karanfili kullanmayı eskilerden duymuşuzdur. Mutfak aksesuarlarıyla baharatların rengarenk görüntüsünü zenginleştirip mutfağımızı süslemişlerdir.
Sevdiklerimizle sohbet ederken ada çayının rahatlatıcı özelliğinden yararlanmışlardır. Kışın tarçının kokusuyla ısınmış, renk renk çeşit çeşit baharat dükkanlarını gezip güzel kokuları içimize çekmişizdir mesela… İşte bu yazımda günlük hayatta sıklıkla kullandığımız bazı baharatların sağlığımıza olan katkılarını daha yakından inceleyebilirsiniz.
Kekik sıcak yaz günlerinde cacığın üzerine kullandığımız özellikle etlerimize kokusuyla ve lezzetiyle zenginlik katan sıklıkla kullandığımız baharatlardan dır. Bileşiminde bulundurduğu Flavonoidler antioksidan özellikler gösterir. Bu özelliğiyle hastalıkları önlemede bize yardımcı olurken enfeksiyon riskini de engellemede yardımcı olurlar.
Bağışıklık sistemini destekleyen kekiği sabah kahvaltıda yumurtanın üzerine serpiştirip tuz yeme isteğini de azaltabilirsiniz. Kekik kullanırken bazı bireylerin miktarına dikkat etmesi gerekir. Yüksek tansiyonu olan bireyler kekik kullanımında aşırıya kaçmamalıdırlar.
Karabiber genelde küçük tozlar halinde satılıp mutfağımıza konuk olurlar. Fakat yuvarlak iri toplar halinde alıp, basit bir makine yardımıyla öğüterek kullanmak benim daha hoşuma gidiyor. Tazeliğini bu şekilde koruyabildiğim karabiberleri soframdaki her çeşit yemeğe eklemekten kaçınmıyorum.
Güçlü bir antioksidan olan karabiber, vücudumuzda hastalıklara karşı kalkan oluşturur ve iltihaplanmaların önüne geçer. Besinlerin daha hızlı bir şekilde emilmesini sağlayan karabiber sindirim sistemimizi olumlu yönde etkiler. Karabiberi ölçüsünde kullanmak tıpkı kekik kadar önemlidir.
Mide rahatsızlığı olan kişiler, gastriti ve reflü gibi sindirim sistemi problemi yaşayan bireyler karabiber kullanımına dikkat etmelidir. Ayrıca bazı alerji ilaçlarına karşı olumsuz etki oluşturacağından bu tarz ilaçlar kullanan kişiler tüketirken doktora danışmalıdır.
Kırmızı biber kahvaltıda, çorbalar ve türlü karışımlarla et ve sulu yemeklerde olmazsa olmaz dediğimiz baharatlardan dır. Vücudumuzda inflamasyon, yani sakatlanma sonucu oluşan ağrılarla savaşır ve yüksek antioksidan etkisiyle vücudumuza zararlı maddelerin giriş yapmasını engeller.
Genelde diyette kırmızı bibere hassasiyeti olmayan her bireyin kullanmasını isteriz. Çünkü kırmızı biber enerji alımını azaltıcı etkisi olduğu çalışmalarda mevcuttur. Ayrıca kanser hücrelerinin büyümesinde önleyici etkiye sahiptir.
Kırmızı pul biber tıpkı diğer baharatlar gibi alınımı aşırıya kaçılmaması gerekir. Basur rahatsızlığı olan kişiler, kalp damar hastaları ve egzamadan şikayetçi bireyler kırmızı biber kullanırken dikkatli olmalıdır.
Yemeklerin yanı sıra tatlılarımızın üstünü şenlendirdiğimiz kışın sıcak içeceklerinizin üstünü örten tarçının sağlığa yararlı pek çok katkısı vardır. Bir besleyici olarak tarçını özellikle yoğurt da veya meyvelere katılmasını sık sık öneririm. Çünkü tarçın ensülin direnci ile savaşan önemli baharatlardan dır.
Tarçın kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Kan şekerini dengeleyici özelliği olması ayrıca bizim tokluk hissimizi de arttırmada yardımcı olur. Araştırmalar tarçının, kalp damar hastalıkları ve kolesterol problemi yaşayan bireylerin bu tip hastalıkları kontrol altında tutmasına da yardımcı olacak nitelikte olduğunu göstermektedir.
Nefis kokusunun ve tadının sütlü tatlılara da çok yakıştığı tarçının ağrı giderici özelliği de vardır. İçme sularınıza az miktar tarçın ekleyebilir elma ve armut gibi meyvelerin üzerine serpiştirerek farklı lezzetler oluşturabilirsiniz.
Baharat deyince akla gelen bir diğer lezzet ise şüphesiz kimyon dur. Kimyonu yemeklerimizde kullanmak özellikle kışın zayıflayan bağışıklık sistemimizi güçlendirmede oldukça etkili olacaktır. Sadece kışın değil her mevsim pilav, çorba hatta içeceklerde bile kullanabileceğimiz kimyon, sinirleri yatıştırmada ve sindirimi kolaylaştırmada oldukça önemli bir yere sahiptir.
Patatesli salatalarda, kahvaltıda ve sebze yemeklerinde de hem lezzeti ve kokusuyla hem de sağlığa yararı bakımından oldukça önemli olan kimyon antioksidan içeriğiyle de vücudumuzu mikroplara karşı savunuyor. Yapılan bazı araştırmalarda kimyonun mide kanserini engellediği gözlemlenmiş ve akciğer kanserini engelleyici özelliği olduğu da savunulmuştur.
Yine diğer baharatlarda söylediğimiz gibi kimyonu yemeklerde kullanırken miktarını fazla kaçırmamamız gerekir. Özellikle mide rahatsızlığı olanlar kimyon gibi baharat kullanımlarına dikkat etmelidir.
Baharatlar yemekteki görüntüyü güzelleştirdiği kadar mutfağımızda ki görüntüsü ile pek çoğumuzun dekorasyon seçeneklerinden biri haline gelmiştir. Fakat baharatları saklarken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Baharatın tazeliğini koruması açısından serin bir ortamda ve cam kavanozlar da ağızları kapalı bir şekilde saklamakta yarar vardır. Baharatları saklamak kadar baharatları alım aşaması da oldukça önemlidir. Son zamanlarda haberler sık sık baharata karışan hilelerden bahsedilmektedir.
Bunu önlemek adına alışveriş esnasında içinde ki katkı maddelerini bilmediğimiz hazır çekilmiş baharatlar yerine taze çekilmiş baharatları seçmek çok daha doğru olacaktır. Böylelikle taze çekilmiş baharat almak, içinde hiç bilmediğimiz ve araştırmaları yapılmamış bitki ve türlerinin girmesini de engellemiş oluruz.
Baharatların sağlığımızda ki olumlu etkilerinden yararlanmak, içeriğindeki besin ögelerinin değerlerini kaybetmemek ve yemeklerimizde ki lezzetini korumak için nem oranının önemini de bilmemiz gerekir.
Çünkü baharatların saklama koşullarında nemin bu kadar önemli olmasının sebebi, nemli ortamda küflenme’sinden kaynaklı oluşan sorunlardır. Kırmızı biber ve pul biber afla toksin riskinin en çok görüldüğü baharatlardır. Afla toksin besinde meydana gelen küflenmelerdir.
İnsan sağlığı için risk oluşturan bu küfler de özellikle karaciğer üzerinde kansere varacak kadar riskler oluşturur. Sadece baharat değil diğer besinler üzerinde oluşabilen afla toksinlerin oluşumunu engellemek adına baharatları kuru ve serin yerlerde tutmak gerekir. Bu yüzden baharat alırken taze çekilmiş olmasına ve tazeliğinin bozulmaması için hemen tüketebilinecek miktarda olması gerekir.
Tasarım ve dekorasyon dediğimizde aklımıza gelen ilk şey aksesuar ve mobilyadır. Aslında ev dekorasyonunda yaşam tarzımızı, hayal gücümüzü kullanarak zevkimizi…
Kısa boylu olmak sizin elinizde olan bir şey değil bu durum çoğu kişinin moralini bozabilir. Bazı basit numaralarla daha uzun…
Muhteşem bir gülüşe sahip olmayı hepimiz isteriz, güzel bir gülümsemenin en önemli unsuru tabi ki beyaz dişlere sahip olmaktan geçiyor.…
Gebelikte annenin sağlığı önemli olduğu gibi, bebeğin sağlığı da son derece önemlidir. Bu da sağlıklı beslenme ve gebelik döneminde beslenme…
Çikolata, muz, badem, nar ve daha fazlası... Hepimiz bunların cinsel isteği nasıl arttırdığını biliyoruz. bilmediğimiz ama cinsel isteği arttıran yiyecekler mevcut,…
Sinir, stres ,uykusuzluk ve cinsel hormon düzensizliğinden dolayı sağlıklı görünümünü ve ışıltısını kaybeden ciltlerde sıklıkla sivilce sorunları görülüyor. Bu ve…